30 Mart 2015 Pazartesi

TOPYEKÜN

            Pek fazla oturamıyorum artık dizelerimin kucağına, sözcüklerle olan muhabbetim, samimiyetim zayıflıyor.Suçlu aramamak lazım tabi ama kalemimle bugünlerde biraz fazla tartışıyoruz bundan olsa gerek.Ben ona kızıyorum "neden yazmıyorsun" deye o bana kızıyor "neden susuyorsun" deye tabi bilmediğimizden değil, ben onun neden yazmadığını biliyorum o da benim neden sustuğumu neyse fazla kurcalamamak lazım sözcüklerini üstüme salar mazallah kurtulamam da cümlelerin dilinden.Kalemimle aram bozuk görüldüğü gibi defterimle zaten görüşmüyoruz kitaplarım kaldı bir tek elimde, dert ortağım, mutluluğum sevincim hüznüm çok seviyorum kitaplarımı ne zaman birisine öfkelensem kitaplarım açıyor kapısını saatlerce ordan oraya gezdiriyor beni o ülke senin bu ülke benim ama o da diyor benimle sık sık görüşmek istiyorsan git kaleminle defterin gönlünü al gel deye bu küslük size yakışmıyor hem ben senin onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum yazmak için delirdiğini de hadi uzatma artık git al gel defterinle kalemini deye.Ben de söz verdim gidip kalemime doyasıya sarılacağm hem defterim de kalemimi kıramaz iki satır bir şey yazsam hemen yelkenleri suya indirir affeder beni biliyorum o yüzden ben gidiyorum önce yazmaya gidiyorum sonra KALEMİMLE, DEFTERİMLE, KİTABIMLA susmaya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder