10 Mart 2015 Salı

Buruk Bir Sevda

        Buruk bir sevda yaşıyorum, umut denizinde yüzen sessiz gemilerde.Dümeni ele geçirmiş bir kere sessizlik, suskunluğa doğru sürüklüyor sevdamı.Ne zaman haykırmaya kalksa sevdasını sevdam, etraf karanlık mavisi, esen rüzgarlar boyalı ufakta hüznün buzdağı..
      Her gün doğup batıyor güneş her gün devam ediyor akreple yelkovanın savaşı kum saatinde ki kumlar misali akıp geçiyor zaman ve ben biraz daha yaklaşıyorum, hissediyorum içimdeki koca buzdağını.
       Dilimde tonlarca yük var sanki her gece gram gram hafifleyen sayfalarca uzanan mürekkeplere sığmayan elini uzattığı sevdayı delip geçen. Sevdanın adı olmuş şimdi YALAN etrafında binlerce dolaşan kimi çöpçü bile olamazken sevdanın sokaklarında kimi tüm şehri süpürmüş YALANLARDAN yalnızca sevdasıyla kalmış sessiz ve bir o kadarda kederli. Sert ve esefli günler bekliyor artık buruk sevdamı, savaşmaktan yorgun düşmüş yüreği sevdamın, atışlarında ise hep bir meydan okuyuş gitmelere, elinde de kınını ağlatan keskin bir kılıcı her an şaha kalkacak bir duruşu..
       Dalgalara fısıldıyorum sevdamı, kızgınlıktan dev hortumlar çıkarıyor kırgınlıktan dev delikler  denizin ortasında ama ismini kulağına fısıldar fısıldamaz diniyor hırçınlaşmaları, artıyor yüzündeki tebessümü, terkedip gidiyor celallenmeleri, koskoca denizi dize getiriyor isminin heceleri masum bir göl olup akıp gidiveriyor sinirleri denizden..
       Şimdi küçük bir yürekte  büyük bir burukluk yaşıyorum içinde koca koca sevda buzdağları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder